Etkili Dil Türkçe

Etkili Dil Türkçe

# Etkili Dil Türkçe

Türkçenin başka dillere kelimeler verdiğini biliyor muydunuz? Elbette akla ilk gelen yoğurt oluyor. Pek çok dilde yoğurt sözümüz çeşitli biçimlerde kullanılıyor ama yoğurt gibi pek çok kelimemiz Balkan dilleri başta olmak üzere dünya dillerinin söz varlığına katılmış durumda…

Türkler, tarihleri boyunca ilişkide bulundukları toplumlardan kelimeler aldıkları gibi bu toplumlardan çoğunun dillerine kelimeler de vermiştir. Türklerin de bilimde, kültürde, uygarlıkta üretken oldukları dönemlerde dünya dillerine katkıda bulundukları somut örneklerden görülmektedir. Yalnızca Türkiye Türkçesinin değil tarihî veya çağdaş Türk yazı dilleri ve lehçeleri, pek çok toplumun diline Türk dilinin söz varlığından kelimeler kazandırmıştır. Türk kültürünün ve Türkçenin çekim merkezi olduğu çeşitli dönemlerde Türkçe kelimeler başka dillere geçmiştir.

En eski dönemlerde ilişkide bulunduğumuz Çinceden başlayarak Macarcaya, Finceye, Farsçaya, Urducaya, Arapçaya, Rusçaya, Ukraynacaya, Ermeniceye, Yunancaya, Rumenceye, Bulgarcaya, Sırpçaya, Arnavutçaya, Çekçeye, İtalyancaya, Fransızcaya, İngilizceye, Almancaya kelimeler vermiştir.

Dünya dillerinin söz varlığına Türkçenin verdiği sözlerden en çok bilineni yoğurt olmakla birlikte bacanak, çakal, damga, dolma, kayık, sarma gibi çok sayıda kelime başka dillere geçmiştir.

Çeşitli dillerden alıntıların Türkçeleşmiş biçimleriyle ve Türkçe aracılığıyla başka dillere geçen divan, kahve, kervansaray, kubbe, sultan gibi sözcüklerin de eklenmesiyle dünya dillerine kazandırdıklarımızın on binin üzerinde olduğu G. Karaağaç’ın Türkçe Verintiler Sözlüğü kitabı ile ortaya konulmuştur. Bu sözlükteki bazı kelimelerin birkaç dile birden geçtiği göz önüne alınarak her biri ayrı ayrı sayıldığında dünya dillerindeki toplam verintilerimizin otuz binin üzerinde olduğu görülür.

Türkçeden en fazla kelimenin geçtiği dil Sırpçadır. Bir zamanlar dokuz bine yakın kelimemizin belirlendiği Sırpçada bugün sayısı yedi bine yaklaşan Türkçe alıntıdan badžànak ‘bacanak’, bàlta, dùšek ‘döşek’, jòrgan, kàjmak, òdžak ‘ocak’ bunlardan yalnızca birkaçıdır.

Bulgarcadan Türkçeye geçen yirmi iki söze karşılık Bulgarcada ajràn, bej, boyadžiya ‘boyacı’, gjuvèč ‘güveç’, djuzen ‘düzen’, djušeme ‘döşeme’ gibi yaklaşık altı yüz Türkçe alıntı kullanılmaktadır.

Türkçedeki bir Arnavutça alıntı söze karşılık Arnavutçada birkaç yüz Türkçe alıntı belirlenmiştir: arpaxhik ‘arpacık’, ashik ‘aşık kemiği’, bullgur, dizgjin ‘dizgin’, gjerdek ~ gjurdek ‘gerdek’, jufkë yufka’.

Macarca on beş alıntıya karşın Türkçenin bu dile verdiği kelime sayısı bine yakındır: àcs ‘ağaççı, dülger’, àrok ‘ark’, èrdem, kecske ‘keçi’, szakál ‘sakal’, teve ‘deve’.

Rumenceye verdiğimiz Türkçe sözlerin sayısı da birkaç yüzdür: abá, bairac, caic, caica ‘kayık, sandal’, caragios, caraghios ‘kukla oyunu, Karagöz’, iavaş ‘yavaş’, odabáş ‘odabaşı’.

Rusçadan Türkiye Türkçesine geçen otuz dokuz söze karşılık Rusçanın Türk yazı dillerinden ve lehçelerinden alıntılarının sayısı bin beş yüzün üzerindedir. Bu söz varlığının bir bölümü aynı coğrafyada yaşayan Türk yazı dillerinden ve lehçelerinden Rusçaya geçmiştir. ajva, burčak, iserga ‘ısırga, küpe’, kurdjuk ‘kuyruk’, tamga, utjug ‘ütü’.

Günümüz Türkçesindeki bin üç yüz yetmiş beş alıntıya karşın Farsçada iki bine yakın Türkçe sözün kullanıldığı belirlenmiştir: bayrak, gelengiden ‘mekanizma’, kaşuk, urdek, yagi ‘yağı, düşman’.

Hintçe ve Urducadaki birkaç yüz Türkçe kelime içerisinde begum ‘bir unvan’, bulak ‘pınar’, khazanchi ‘kazancı’, kiyma, tamancha ‘tabanca’, top gibi örnekler dikkat çeker.

En fazla kelime aldığımız Arapçanın çeşitli ülkelerdeki lehçelerinde kullanıldığı belirlenen binbāşī, çālgī, doşag ‘döşek’, sincak çoğulu sanācik ‘sancak’, tūmān ‘tümen’, ūdacī ‘odacı’ Türkçe alıntılardan yalnızca birkaçıdır.

İngilizcedeki Türkçe alıntıların sayısı dört yüzün üzerindedir. Bunların bir bölümünü Türkçe aracılığıyla geçen Arapça, Farsça kökenli sözcükler oluşturur. Türkçe kökenli alıntıların sayısı ise yüze yakındır: bosh ‘boş, saçma; değersiz’ (bu kelimemizin İngilizceye geçişinin ilginç öyküsünü öğrenmek isterseniz tıklayınız (opens new window), caique ‘kayık’, dolma, döner, jackal ‘çakal’, kilim.

Türkçedeki beş bini aşkın Fransızca alıntıya karşılık bu dile geçen Türkçe kelime yüze yakındır: agha ~ aga, doliman ‘dolama, yenleri düğmeli ve dar manşetli uzun elbise’, khan ‘han’, koumys ‘kımız’, odalique ‘odalık’.

Almancadaki Türkçe kökenli birkaç kelimeye Dolmetscher ‘dilmaç, çevirmen’, dolmusch ‘dolmuş’, joghurt, kajak ‘kayak’ örnekleri verilebilir.

Dünya dillerindeki Türkçe alıntıların eski ve yeni oluşlarına göre bir değerlendirme yapıldığında en son verdiğimiz sözcüklerin döner ve dolmuş olması, verintilerin de niteliğini ortaya koyar: Toplumlar bilimde, teknolojide, uygarlıkta üretken oldukları, dünya siyasetinde bir güç hâline geldikleri dönemlerde başka dillere sözcüklerini de verirler. Ancak, bilimde, teknolojide, uygarlıkta tüketici olan toplumların başka dillere katkıları da sınırlıdır. Türkler de bilimde, teknikte, uygarlıkta üretken; dünya siyasetinde egemen oldukları dönemlerde başka dillere sözcükler vermişlerdir.

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız: (opens new window)

Okumaya Devam Et!