Ahenkli Dil Türkçe

Ahenkli Dil Türkçe

# Ahenkli Dil Türkçe

Türkçenin mükemmel ses uyumlarına sahip olduğunu biliyor musunuz? Gelin bu ses uyumlarını yakından tanıyalım…

Dil, seslerden oluşur. Tek başlarına anlamsız olan sesler, bir araya gelerek anlamlı ögeler olan kelimeleri meydana getirir. Ancak Türkçe kelimelerde seslerin dizilişi tesadüfi değildir. Ünlüler de ünsüzler de bir uyum içerisinde kelimelerimizde bir araya gelirler. Türkçenin en önemli özelliklerinden biri de bu uyumlardır.

Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın bir ünlü (/a/, /ı/, /o/, /u/) varsa sonraki hecelerin ünlüleri de kalındır: açık, kapalı, uçurum… İlk hecedeki ince ünlüden (/e/, /i/, /ö/, /ü/) sonraki ünlüler de ince sıradandır: demir, eleştiri, örümcek

Büyük ünlü uyumu, kalınlık incelik uyumu gibi çeşitli adlarla adlandırılan bu uyum, başka dillerden aldığımız kelimeleri de zamanla etkilemiştir. Arapçadan aldığımız fâidenin Türkçede fayda biçimini alması başta büyük ünlü uyumu olmak üzere birtakım ses olayları sonucundadır. Farsçadan söz varlığımıza katılan hemân sözü de büyük ünlü uyumu sonucunda dilimizde hemen hâlini almıştır.

Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde düz bir ünlü (/a/, /e/, /ı/, /i/) varsa birbirini izleyen hecelerdeki ünlüler de düz olacaktır: bilek, sıcak… Yuvarlak ünlünün (/o/, /ö/, /u/, /ü/) yer aldığı hecenin ardından ise ya /a/, /e/ ya da /u/, /ü/ sesleri gelecektir: güneş, ördek

İstisnaları bulunsa da kelimelerimizin büyük çoğunluğu bu uyumlara tabidir. Başka dillerden aldığımız uyum dışı kelimeleri de Türkçemizin ses uyumlarına uygun hâle getirmişiz:

Arapçadan geçen mudir > müdür, kalib > kalıp, zeytun > zeytin biçimlerine dönüşürken Farsçadan geçen bağçevân, bârgir, câmeşûr, çârçûbe, nerdübân, turşî ses uyumlarımız sonucunda bahçıvan, beygir, çamaşır, çerçeve, merdiven, turşu olarak uyumlarımıza uymuştur. Fransızcadan geçen coupe kupa, cuvette küvet, photographe fotoğraf; İtalyancadan aldığımız damigiana > damacana, numero > numara, medaglia > madalya olmuştur. Böylece bu kelimeler Türkçenin ses yapısına kısmen uygun hâle gelmiştir.

Alıntı kelimelerimizin tamamının ses uyumlarımıza uymadığını da belirtmek gerekir. Arapçadan aldığımız adalet, hikâye, kıymet, muhabir, siyaset; Farsçadan aldığımız ahenk, avize, bezirgân, destan, nazik, rengârenk gibi kelimeler büyük ünlü uyumu dışında kalsa da Türkçenin söz varlığına katılmıştır. Bu kelimelerin söylenişleri de dilimizin telaffuzunda ayrı bir renk olmuştur. Kimi sesler uzun kimi sesler ince-uzun olmak üzere telaffuz edilen bu kelimeler, Türkçenin ses yapısını çeşitlendirmiş, zenginleştirmiştir.

Bir yandan Türkçe kelimelerdeki ses uyumları diğer yandan bu uyum kurallarına uygun olarak kullanılan alıntı sözler Türkçenin ses uyumu özelliğini gösterirken alıntı sözlerin bir bölümünün ses yapılarını korumasıyla dilimizin müzikalitesi artmıştır: cihanşümul, istikamet, ikametgâh, istisnai

Arapça kayd, ses özelliklerimiz sonucunda Türkçemizde kayıt olmuş ancak yardımcı fiillerle kullanılışında aslına dönerek kaydolmak, kaydetmek biçimlerini almıştır. Bunun yerine kayıt etmek, kayıt olmak gibi aykırı söyleyişler, bu ahengi yok eden tutumlardır.

Alıntı sözlerdeki ince /a/, /o/, /l/ sesleri de dilimize farklı bir ahenk kazandırmıştır. Bunun bir sonucu olarak harfın değil harfin, golluk değil gollük, saatın değil saatin söylenişleri esastır.

# Şapka kaldırıldı mı?

Örneklerdeki ^ işareti dikkatinizi çekti mi acaba?

Türkçede düzeltme işareti dediğimiz, yaygın adıyla “şapka”nın kullanımdan kaldırıldığına dair rivayetler dolaşmakta, yapılan açıklamalara karşın bu asılsız haber, halkımızı yanıltmaktadır.

Türkçenin ses yapısındaki ayrı bir renk olan ince, uzun, ince-uzun /a/, /u/, /i/ seslerini göstermekte kullanılan ve dilimizdeki bu ince seslerin kanıtı olan “şapka” hiçbir zaman tamamen kaldırılmamıştır.

Yazılışları harf olarak aynı, söylenişleri ve anlamları farklı olan kelimeleri birbirinden ayırmakta kullanıyoruz “şapka” işaretini: kar – kâr, hala – hâlâ, varis – vâris vb.

İnce /k/ ve /g/ ünsüzlerinden sonra ince /a/ ve /u/ ünlülerinin bulunduğu kelimelerde de bu ünlüler ^ işareti ile yazılır: hikâye, dükkân; hükûmet, sükût

Nispet /i/si denilen ve mensubiyet bildiren ek de î olarak yazılır: dinî, millî, askerî vb.

Düzeltme işaretinin bulunduğu sesler ince, uzun veya hem ince hem uzun olarak söylenilmektedir. Bu da dilimizin söylenişindeki ahengi ortaya çıkarmaktadır.

Bütün bu ses özellikleri, Türkçe ahenkli bir dil olduğunu göstermektedir.

Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN

Ana sayfaya dönmek için tıklayınız: (opens new window)


Okumaya Devam Et!